İran'da son günlerde yaşanan politik gelişmeler, ülkenin ekonomik durumunu yeniden sorgulatacak nitelikte. İran İslam Cumhuriyeti’nde, Ekonomi Bakanı Ehsan Himmeti görevden alındı. Görevden alma kararı, özellikle ülkenin artan ekonomik zorlukları ve yüksek enflasyon oranları göz önüne alındığında kamuoyunda geniş yankı buldu. Himmeti'nin görevden alınmasının ardında yatan nedenler ve bunun İran ekonomisine etkileri, tartışma konusu olmaya devam ediyor.
Ehsan Himmeti, 2021 yılında Cumhurbaşkanı İbrahim Raisi tarafından Ekonomi Bakanı olarak atanmıştı. Görevi boyunca, ülkedeki ekonomik sorunlar ve enflasyonla mücadele etme çabalarıyla öne çıktı. Ancak, Himmeti’nin ekonomi politikaları, beklenen olumlu sonuçları vermedi. İran'da yıllardır süregelen ekonomik sıkıntılar, özellikle uluslararası yaptırımların etkisiyle daha da derinleşti. Yüksek enflasyon, döviz kurlarındaki dalgalanmalar ve işsizlik oranlarının artması, İranlıların hayat standartlarını tehdit eder hale geldi. Bu bağlamda, Himmeti'ye yönelik artan eleştiriler, hükümetin ekonomik yönetiminde bir sorgulamanın doğmasına neden oldu. Hükümetten gelen destekle, enflasyonla mücadele adına oluşturulan politikalar, beklenen olumlu düzeltmelere ulaşamadı ve halk arasında yapılan anketlerde, hükümetin ekonomi yönetimi oldukça düşük bir puan aldı.
Himmeti’nin görevden alınması, yalnızca bireysel bir değişiklik olarak algılanmıyor; aynı zamanda İran’ın ekonomisinin geleceği açısından kritik bir dönüm noktası. Ekonomi Bakanı'nın gidişi, piyasalarda belirsizlik yarattı ve mevcut ekonomik dalgalanmalar daha da derinleşti. Ülkenin para birimi olan Tümen, son günlerde değer kaybetmeye devam ediyor. Uzmanlar, bu durumun ülkenin dış ticaretini olumsuz etkileyebileceğini ve uluslararası yatırımcıların İran'a olan güvenini sarsabileceğini belirtiyor. Hükümetin alacağı yeni ekonomi yönetimi kararlarının, piyasalardaki belirsizliği ne ölçüde gidereceği ise merak konusu. Ekonomi alanında yeni bir liderin atanması, bazı kesimler tarafından umutla karşılansa da, genel halk görüşü olarak sistemin köklü sorunlarının çözümü için daha fazla değişiklik gerektiği ifade ediliyor.
İran'daki bu gelişmeler, uluslararası ilişkileri de etkileyebilir. Özellikle Batı ile olan ilişkilerde gerginliğin artırılmaması adına, yeni atanan ekonominin uluslararası toplum nezdindeki iktidarını pekiştirmesi önem kazanıyor. Hükümet, yeni atanan Bakan ile birlikte hem iç hem de dış politikada yeni bir sayfa açmayı hedeflese de, zorlu ekonomik koşullarla başa çıkmakta ne kadar başarılı olacağı ise belirsizliğini koruyor.
Tüm bu gelişmeler, İran'ın ekonomik durumunu etkilemeye devam ederken, vatandaşların günlük yaşamlarında yaşadığı zorluklar da artmaya devam ediyor. Hükümetin uygulamak zorunda kaldığı tasarruf önlemleri ve zamlar, halkın alım gücünü azaltmakta ve sosyal huzursuzluğu daha da artırmakta. Olası protestolar ve tepkiler, hükümet için gelecekte daha da büyük bir tehdit oluşturabilir.
Sonuç olarak, Ehsan Himmeti’nin görevden alınması İran'ın ekonomik yönetiminde bir dönüm noktası olabilir. Ancak, sorunların kökenlerine inmedikçe, yüzyüze kalınan ekonomik sıkıntıların üstesinden gelinmesi oldukça zor görünüyor. Gelecek dönemde yetkili şahısların alacağı kararlar, İran halkının yaşamı üzerinde belirleyici bir etkiye sahip olacaktır. Ülke, hem iç hem de dış politikada köklü ve cesur adımlar atmadıkça, ekonomik krizle başa çıkmakta zorluk yaşamaya devam edecektir.