Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, uluslararası ilişkilerde yaşanan karmaşası ve belirsizlikleri değerlendirdiği röportajında, "Cin şişeden çıktı" ifadesini kullanarak dünya üzerindeki güç dengelerinin değiştiğine dikkat çekti. Özellikle Doğu Akdeniz'deki enerji yarışının ve bölgede artan gerilimlerin dikkat çekici olduğuna vurgu yaptı. Fidan, dünya genelinde bir dizi çatışma ve gerginlik yaşandığını, bu durumun yalnızca bölgesel değil, küresel düzeyde de etkilerini hissettirdiğini belirtti.
Bakan Fidan, Financial Times için özel olarak kaleme aldığı bu röportajda, öncelikle jeopolitik gelişmelerin arka planını ele aldı. Dünya genelinde yaşanan sıradışı olayların, güç kaymalarının ve bunun yanında ortaya çıkan yeni ittifakların her birinin aslında geçmişten gelen sorunların gün yüzüne çıkışını temsil ettiğini ifade etti. Fidan, "Güç dengeleri köklü değişimler geçiriyor. Ülkelerin birbirlerine olan bağımlılıkları da giderek artıyor. Bu bağlamda, sınırların ötesine geçen sorunlar, her bir ulusun risk algısını artırmaktadır." diyerek, bu karmaşık durumu özetledi.
Türkiye'nin bu karmaşık jeopolitik ortamda nasıl bir rol üstlenmesi gerektiğinin altını çizen Bakan Fidan, Türkiye'nin her zaman barış ve istikrarı destekleyen bir ülke olma kararlılığını sürdürdüğünü ifade etti. Ayrıca, Türkiye'nin bölgesel gücünü artırma çabasının yanı sıra, uluslararası platformda da daha etkin bir rol oynamasının gerekliliğine vurgu yaptı. Fidan, ülkenin dış politikalarındaki esnekliğin ve stratejik hamlelerin, Türkiye'yi zaman içerisinde bir denge unsuru haline getirdiğini belirtti.
Röportajda, Türkiye'nin karşılaştığı çeşitli zorluklar ve fırsatların yanı sıra, uluslararası hukukun önemine de değinildi. Fidan, Türkiye'nin bu zorlukları aşmak için çok yönlü bir strateji izlediğini, birçok ülke ile ikili ilişkilerini güçlendirmeye odaklandığını söyleyerek, "Dünyanın en zorlu coğrafyasında yer alıyoruz ve bu yüzden daha güçlü, daha kararlı politikalar geliştirmek zorundayız." dedi.
Bakan Fidan'ın Financial Times ile yaptığı bu kritik görüşme, Türkiye'nin uluslararası toplumdaki yerinin ve etkisinin derinlemesine bir analizini sunarken, dolayısıyla tüm bu konuların gelecekteki gelişmeler açısından ne kadar önemli olduğunu gözler önüne serdi. "Cin şişeden çıktığında ne olacağını tahmin etmek zordur. Ancak biz, bu belirsizliklere hazırlıklı olmalı ve stratejik adımlarımızı buna göre atmalıyız." diyerek, Türkiye'nin yol haritasının sadece iç politikalarla sınırlı kalmayıp, dış dinamiklerle de şekilleneceğinin sinyalini verdi.
Sonuç olarak, Hakan Fidan’ın değerlendirmeleri, Türkiye'nin hem ulusal hem de uluslararası arenada daha görünür ve etkili bir oyuncu olma hedefini net bir biçimde ortaya koyuyor. Bu hedef doğrultusunda izlenecek stratejiler ve denge politikaları ise, hem Türkiye’nin geleceği hem de bölgesel stabilite açısından büyük bir öneme sahip.