Son dönemde yaşanan gelişmeler, uluslararası yardımın büyük ölçüde Afganistan üzerindeki etkisini bir kez daha gözler önüne serdi. ABD’nin Afganistan’a sağladığı yardımın kesilmesi, yerel halkın dayanışma gücünü zorlamakla kalmayıp, özellikle çocuklar üzerinde büyük bir yıkıcı etki yarattı. Çatışmaların doruk noktasına ulaştığı, ekonomik krizlerin baş gösterdiği ve insani yardım krizinin derinleştiği bir ortamda, eğitim, beslenme ve sağlık hizmetlerine erişim imkanı azalan çocukların durumu alarm veriyor.
ABD, uzun yıllardır Afganistan’a çeşitli insani yardımlar gerçekleştirerek, savaşın getirdiği olumsuz şartlarla mücadele eden halkın yanında oldu. Ancak son zamanlarda finansal kısıtlamalar ve politik belirsizliklerin etkisiyle bu yardımlar önemli ölçüde azaldı. Özellikle çocuklar, bu durumdan en fazla etkilenen kesim olma özelliği taşıyor. Eğitim sisteminin çökmesi, gıda yetersizliği ve sağlık hizmetlerine erişim eksiklikleri, hiç kimsenin istemediği bir manzarayı ortaya çıkardı.
Birçok aile, çocuklarını besleyebilmek için yönlendirilmiş ekonominin yükü altında ezilmekte. Okul zorunluluğunun ortadan kalkması, veliler üzerinde büyük bir baskı oluştururken çocukların eğitimden mahrum kalması riski giderek artıyor. Her gün yeni bir haberle duymak zorunda kaldığımız çocuk işçiliği veya zorla evlendirme gibi insan hakları ihlalleri, yardıma ihtiyaç duyan ailelerin çaresizliğini gözler önüne seriyor.
Uluslararası toplum, ABD’nin kısıntılarını uzun vadede değerlendirmek zorunda. Birleşmiş Milletler ve diğer insani yardım kuruluşları, bu krizin çözümü için neler yapılabileceği konusunda iyimser olmak zorunda. Ancak çözüm önerileri değerlendirilirken, Afgan halkının talepleri ve duygusal bağlılıkları göz önünde bulundurulmalı. Bu bağlamda, eğitim ve sağlık sektöründe uluslararası işbirlikleri kurulması ve çocukların ihtiyaçlarına öncelik verilmesi büyük önem taşıyor. Ayrıca, Afganistan’daki kadınların ve çocukların durumunu iyileştirmek için yapılacak her türlü çaba, sürdürülebilir kalkınma hedefinin de bir parçası olmalı.
Sonuç olarak; ABD’nin stratejik kararlarının, pek çok insanın hayatını etkilediği unutulmamalıdır. Bu durum, özellikle geleceğin teminatı olan çocukların güvenli ve sağlıklı bir şekilde büyümeleri için tüm dünya olarak harekete geçmemiz gerektiğini gösteriyor. Afganistan’daki çocukların sadece bugünü değil, geleceği de güvence altına alınmalıdır. Unutulmamalıdır ki; bir toplumun gerçek zenginliği, en zayıf bireylerinin refah düzeyiyle doğru orantılıdır.